Dil öğrenmek birçok insanın ilgilendiği bir konu. Çeşitli diller öğrenmek günümüz dünyasında kişiyi farklı kültür seviyelerine taşımakla birlikte özellikle ülkemizde iş bulma imkanını da artırıyor. Türkiye’de yıllarca dil eğitimi verilmesine karşın öğrenilen dil seviyesi maalesef bir insanla sohbet edebilecek düzeye gelemiyor. Buna karşın yurt dışında çeşitli ülkelerde insanlar bırakın bir dil öğrenmeyi üç dört farklı dil biliyorlar. Bununla ilgili olarak son zamanlarda Polyglot kavramı ön plana çıkmaya başladı. Polyglot; çok sayıda dil bilen kişilere verilen isimdir. Bizde burada bir dili konuşabilmek için pratik yöntemlerden bahsetmeye çalışacağız;
1-Öğrenmeye Dil Bilgisi(Gramer) den Başlamamak
Sıkça yapılan hatalardan birisi dil öğrenmeye gramer yapısını öğrenmeye çalışarak başlamaktır. Burada en bariz örnek bebeklerin konuşmaya başladıkları süreçtir. Bir bebek öncelikle etraftaki olan biteni dikkatlice takip eder. Zamanla taklit etmeye başlar ve etrafta duyduğu sesleri eşyalarla ve olaylarla bağdaştırır. Daha sonra sesleri taklit etmeye başlar hatta bazı sesler çıkarıp eşyaları gösterir. Tabi ki bir bebekle yetişkin bir insanın dil öğrenme süreci aynı olmaz. Ama temelde buradan çıkan sonuç dil öğrenmek duymak ve taklit etmekle doğrudan ilgilidir. Bir bebek de konuştuğu zaman dil bilgisi kurallarını bilerek konuşmaz. Eğer gramer öğrenmek istenirse; bir dili günlük konuşulabilir ve insanlarla sohbet edebilir duruma geldikten sonra öğrenilebilir.
2-Günlük Konuşma Kalıplarını Öğrenmek
Bir dilin günlük hayatta en çok kullanılan 1500-2000 kelimesini bilmek o dilin yüzde doksanını bilmek anlamına gelir. Çünkü insanlar iletişimde belli başlı ifadeleri sıklıkla kullanır. Burada en pratik yöntem kelimeleri gramer kurallarıyla ezberlemek yerine, günlük konuşma cümleleriyle öğrenmektir. Ayrıca kelime öğrenmenin en hızlı ve kalıcı yöntemi anlamlı bir metinin içinde o kelimenin sık sık geçmesidir. Günlük ifadelerin çoğunu bilmek yurt dışında bir gün geçirebilecek kadar kapasiteye sahip olmak demektir.
3-Dil Öğrenme Değil Beceri Kazanma İşidir
Burada direk örnek vererek açıklamaya çalışacağım. Bir kişinin bisiklet sürmeyi öğrendiğini hayal edin;
Bu kişi bisikleti anlatan kitaplar alıyor, çeşitli bisikletleri araştırıyor, kitaplardan bisikletin mekanizmasını nasıl çalıştığını öğreniyor fakat bisikleti sürmeyi hiç denemiyor. Bu kişi nasıl bu şekilde bisikleti süremez ise dil öğrenmek de buna benzer. Tıpkı yüzmeyi, yemek yapmayı, araba kullanmayı öğrenmek gibi beceri kazanmaktır. Beynimiz dili pratik yaparak ve sürekli aynı şeyleri tekrar ederek seslerle eşya ve olayları bağdaştıracaktır. Bir süre sonra beceri kazanıp kolayca konuşulabilir.
4-Öğrenmek İstediğimiz Dile Olabildiğince Maruz Kalmak
Günlük hayatta aynı işleri ne kadar çok tekrarlarsak o iş üzerin becerimiz artar. Dil öğrenmek için her gün o dille ilgili kaynaklara maruz kalmak dil öğrenmeyi çok hızlandıracaktır. Bunun için etrafta konuşup pratik yapacak ortamların olması çok daha etkili olabilir. Ama bunun için ortam olmasa bile kendimiz ortam oluşturabiliriz.
5-Dil Öğrenmek İçin O Dilin konuşulduğu Ülkede Yaşamak Şart Değil
Yukarıda bahsettiğimiz gibi kendi kendimize dil öğrenmek mümkündür. Bunun için yurt dışında yaşamaya gerek yok. Tabi ki dilin konuşulduğu ülkede yaşamak dil öğrenmeyi kolaylaştırır ama yabancı ülkede yaşayıp da oranın dilini öğrenememiş birçok insanın da var olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Yani yeni bir dil öğrenmek tamamen kişinin buna olan alakasıyla ilgilidir. İnternetten ortamında bulunan birçok kaynaktan yararlanarak dil öğrenmek mümkündür. Ayrıca yabancı ülkelerdeki insanlarla sohbet edebileceğiniz birçok ücretsiz uygulama mevcut. Bunlardan bir kaçı ; Speaky, HelloTalk, Tandem.. Bununla ilgili daha sonra yeni bir yazı paylaşacağım.
6-Sesli Kaynaklardan Sık Sık Yardım Almak
Dil öğrenmekteki en etkili yöntem sesli kaynakları kullanmaktır. Öncelikle kendi ilgi alanınızı keşfedin. Bununla ilgili bir hikaye, şarkı, günlük konuşma ifadeleri veya kısa film tarzında bir kaynak bulun daha sonra orada geçen cümleleri tek tek yazarak Türkçe’ ye çevirin ve kelimelerin Türkçe anlamlarını kavramaya çalışın. Son olarak bu ses kaydını günlük olarak dinleyin. Bunu yaklaşık olarak iki hafta boyunca tekrar ettiğinizde cümleleri ve anlamlarını tamamen öğrenmiş olacaksınız ve konuşmaya çalıştığınızda bu cümleler aklınıza gelir. Bunu da yabancı dil konuşan birileriyle pratik yapıp öğrenmiş oluruz.
7-Hata Yapmaktan Korkmamak
Karşımıza yabancı biri geldiğinde konuşurken kafamızda sürekli ”acaba yanlış mı söylüyorum” düşüncesi geliyorsa bu bizim konuşmamızı engeller ve orada donup kalabiliriz. Bunun için çok rahat olmak gerekir. Her dilin yapısı birbirinden farklı olduğu için ilk zamanlar birebir doğrulukta konuşamayabiliriz. Burada zaten karşımızdaki kişi bizim yeni konuştuğumuzu anlayacağı için zaten ona garip gelmeyecektir. Yani bu durum sizi komik duruma düşürmez. Mesela bir turistle karşılaştık ve size ”ben gitmek havaalanı” dediğinde ”hava alanına gitmek istiyorum” dediğini nasıl anlıyorsanız, aynı şekilde siz de karşı taraftan öyle anlaşılırsınız.
8-Öncelikle İngilizceyi İyi Bir Seviyeye Getirmek
Bu başlık tek bir dil öğrenmek istiyorsanız sizin için çok önemli değil. Fakat birden fazla dil öğrenmek isteyenler için öncelikle İngilizce öğrenmek diğer dilleri öğrenmek için avantaj sağlar. Çünkü İngilizce kaynaklardan ücretsiz olarak başka birçok dilin kaynağına ulaşabiliriz. Ayrıca İngilizce ve Almanca aynı dil ailesinde oldukları için İngilizce bilen birinin Almancayı öğrenmesi kolay olur. Başka diller için aşağıdaki dil aileleri haritasına bakabilirsiniz.
Hangi Dilleri Birlikte Öğrenmek Daha Kolaydır
Birden fazla dil öğrenmek isteyenler için aynı dil ailesinde bulunan dilleri öğrenmek birbirlerine olan benzerliklerinden dolayı daha kolaydır.