NASIL GÜZEL DAVRANIRIM ?

Davranışlarımızın şekillenmesinde en temel etkenler düşünce ve duygularımızdır. Duyguları değiştirmek zor görünse de davranış ya da düşünceleri değiştirmek sandığımızdan daha kolaydır.

Eğer bir insan gerçekten o duyguları hissetmezse bile yüz hatlarını o duyguları his ettiği andaki duruma getirir ise vücudu gerçekten bu duyguları hissediyormuş gibi tepki gösterir. Yani kan basıncı ve kalp atışları o duruma uygun bir tepki göstererek artar.(Prof. Dr. Paul Ekman)

Bakış açımız düşüncelerimize seçenekler sunar düşünce duyguya dönüşür; duygu da davranışla kendini göstermek ister. Burada önemli olan doğru davranışın sergilenmesidir. Bu da ancak zihnimize doğru soruyu sormak onu doğru besleyip en iyiye yönlendirmeyle olur.

Örnek verecek olursak; trafikte araba kullanıyoruz ve karşıdan geçen dalgın birine çarpmaktan son anda kurtuluyoruz. Burada adamın dikkatsiz sağına soluna bakmayan biri olduğunu düşünürsek muhtemelen öfke duygusu yaşayacak ve bağırıp çağıracağız en iyi ihtimalle kaşlarımız çatılacak. Halbuki; kötü bir haber almıştır bu yüzden dalgındır deseydik (hatta o kişinin kanser hastası olduğunun haberini yeni almış hastaneden dönen birisi olduğunu bile biliyor olsaydık) bu sefer acıma duygusuyla davranışımız anlayış örtüsüne bürünecek belki selamet bulması için dua edip; oradan biraz daha insan olarak ayrılabilecektik. Aynı gün yaya olarak yürüyor olduğumuzu düşünelim tanıdığımız biri yanımızdan selam vermeden geçsin muhtemelen bu sefer de canımız sıkılacak hatta olumsuz düşünmeye devam edersek gün boyu enerjimizin düşmesine yetebilecek bir an haline gelecek; halbuki güzel düşünüp; görmemiştir, kafası yoğundur hatta çok üzgündür selam verecek kadar bile hali yoktur belki diye düşünecek olursak arkasından bir telefon açıp halini hatrını sorabilir hem kafamızda bir şeyler kurma huyundan sıyrılır hem de iki dakikada küçücük bir iyilik yapma fırsatı bulabilirdik. Başta söylendiği gibi bunun en kolay yolu güzel bakmaktan hüsnü zan etmekten geçiyor; beynimiz tabiri caizse biraz saftır ve ne söylersek inanır ve kendini söylediğimiz şeye odaklar. Ne verirsek onu alırız. Yapmak istememiştir, kırmak istememiştir fırsatı olsa benden daha iyisini yapabilirdi şeklinde düşünmek karşıdakine de bize de en iyi gelecek şeydir, onun niyeti gerçekten hoş olmasa bile bunu bilmemiz canımızı sıkmaktan başka bir işe yaramaz, her zaman tedbirli olur hüsnü zan ederiz. Yani her zaman kazanırız. Suizanda haklı çıkacağıma hüsnü zanda yenilmeyi yeğlerim demiş büyüklerimiz. Biz niyet okumakla değil bize yakışanı yapmakla yükümlüyüz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

CAPTCHA ImageChange Image