Bir kelebek kozasından çıkmak için uğraşırken yanından geçen bir adam kozada gördüğü küçük deliği biraz genişletir ve kelebeğe yardım ettiğini zanneder. Kelebek genişleyen delikten bu sayede çıkar ama kanatlarını çırpıp da bir türlü uçamaz. Evet, kanatları vardır ama işlev görecek hali kalmamıştır kelebeğin. O deliği kendisinin genişletmesi gerekiyordu ki kanatlarına su yürüsün ve uçmaya hazır hale gelebilsin. Böylece kısacık ömrü büzülmüş kanadıyla son buldu, bir ayçiçeğinin üzerine bile konamadı ama şu mesajı verip gitti kelebek: “Sizden kast edilenin gerçekleşebilmesi için bazı kabukları kırmanız ve zorlukları aşmanız gerekiyor.” Şikayet etmeden aşmak, gayret etmek, neden ben demeden…(benim ihtiyacım var da o yüzden diyebilmek)
Ayrıca insanlardan beklenen kozadan çıkmak gibi tek tip bir olay da değildir -bütün kelebekler yapar bunu- Her insan biricik olduğu gibi verilen ikram ve kısmetler de, aşılması gereken zorluklar ve musibetler de biriciktir. Bu kadar değerin yanında insanın başına gelen musibetler rastgele olabilir mi? Musibetin kelime anlamı bile buna müsaade etmiyor, isabet eden şey demektir musibet. Yarattığını tanıyan neye ihtiyacı olduğunu bilen bir zat tarafından isabet ettirilir. Etmese insanın dönüp kendine bakacak hali yoktur çünkü. Kolay kolay “bu gidiş nereye?” demez. Ne zaman ki bir dokunuş olur, insan irkilir. Sıkıntılarına çözüm aramaya başlar. Kendi kendine yettiği müddetçe diğer yaratılmışlara müracaat etmez. Hem kendine yetemediği hem de Allah’tan gayrısından destek ve yardım göremediği durumda ise Allah’ın rahmet kapısında bulur kendisini. Acziyetini ve ihtiyacını hissettiği oranda Allah’ın kapısına daha da sıkı sarılır. Çünkü Allah’tan başka hiçbir şey insanı tatmin etmeye ve olgunlaştırmaya yetemez. Sonuçta insan, Allah’ın fark etmesini istemesi sonucu yakîn ve tevhid sahibi oluverir. İnsandan kastedilen de bu değil midir? Her şart ve koşulun yaradıcısına bakan yönünü keşfetmek. Kelebekler bunu zaruri olarak yaparlar ol der ve oluverirler fakat insan o güzel iradesiyle bunu gerçekleştirir. Değerli olan da budur zaten. Malum yukarıda yardımı kelebek istemedi, yardıma ihtiyacı olduğunun farkına bile varamazdı, bizim şer gördüğümüz onun için hayırdı çünkü ve yine insan aceleci davranmıştı…
Evet; Rabbim ne demek isteyeceksin sıradaki isabet ettireceğin şeyle bana? Hangi yaramı tamir edecek, hangi eksiğimi tamamlayacak, seni bulma yolunda bir adım daha atmamı sağlayacaksın?